1 Kasım 2010 Pazartesi

Yılın ilk karı







29 Ekimin tatil olmasını fırsat bilen bünye soluğu Bursada alır.
Bursa demek bizim için yemek, içmek ve alışveriş demek..
Önce Uludağa çıkılır Pala amcanın yerinde halis mulis Dağ ortamında yetişmiş kekik kokulu etlerin lezzetine bakılır ardından kaymamaya özen gösterilerek müthiş karların üzerinde bir yürüyüş yapılır.
Kendin pişir kendin ye yöntemine baylıyorum o koca mangalların başında yüzün alev alev olur üstün mis gibi et kokar:) Fotoğraflar o güne ait duvardaki resim anlaşılacağı üzere pala amcanın kendisi resimdekiyle birebir yaz kış aynı kıyafetler içinde ve maşallah inanılmaz sağlıklı bir adam herşeyle kendisi ilgileniyor çok misafirperver ve güleryüzlü..
Arkasından tekstil cenneti olan Bursada alşveriş zamanı oralıların yakından tanıdğı Yeşim tekstil gezisi ancak artık eski tadı kalmamış kocaya bir kaç parça sey dışnda birşey bulamadık:(
Yeşil Bursa denen şey kalmasada BUrsa hala İstanbula göre hayli yeşil belki biz artık çok alışık olduğumuzdan belkide Nazodan doalyı ben istanbuldan sonra en çok burda rahat ederim.
Güzel bir haftasonu oldu bizim için rahatladık streslerimizden arındık Bursaya gitmeyenler varsa hala mutlaka arada bir kaçış rotası olarak belirlenmeli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder