5 Ağustos 2010 Perşembe

Radyo tiyatrosu


Eskiden elektriklerin daha sık kesildiği zamanlarda mum ışığı etrafında oturur babamla annemin çocukluk anılarını televizyonun yokluğunda nasıl vakit geçirdiklerini zevkle dinlerdik ozamanlar annemle babamın en severek anlattıkları anılar arasındaydı radyo tiyatroları..
Çıtır çıtır yanan soba, gaz lambası ve radyo tiyatrosu muhteşem üçlüydü onlar için bana çocuk aklımla sanki çok eski zamanaları hatırlatırdı sanki annemle babam Osmanlı zamanında yaşamışlar gibi gelirdi oysa olsa olsa 40-45 sene öncesinden bahsediyorlardı en fazla..
Neyse geçen gün işyerinde sistemde bir dosya ararken radyo tiyatrosu isimli bir dosya gördüm bir arkadaş internetten indirip sisteme atmış hemen indirdim iphona attım şimdi evde, yolda, seviste hep kulağımda nasıl lezzetli nasıl güzel anlatamam azönce "arzunun bedeli" diye bir oyun dinledim sırada Dostoyevskiden "beyaz geceler" var bulursanız bir yerlerde mutlaka indirin ve dinleyin ben buraya nasıl ekleneceğini keşfedersem yüklemeye çalışıcağım.

2 yorum: